17 Eylül 2010 Cuma

bugün neler öğrendim

İçine kapanmak evdeki ekmek, tuz gibi değil de eve ara sıra giren bir paket tatlı gibi olmalıymış. Her gün eve girerse bayacağı unutulmamalıymış. Sevdiklerine seni tanımaları için yardım etmezsen, tanımadıkları için üzülünce de üzüldüğünü anlamazlarmış. Başlangıcını unutacağın kadar uzun süre boyunca kendini kapatırsan, açtığın ilk zamanlar sıkıntılı geçermiş. Gözünü alan gün ışığına alışmak kadar geçecek süreye de bir zahmet katlanmak gerekirmiş.

not: Kendi kalemime güvenemeyip google efendide "bir dosta açılmak" diye aratıp edebi metinler bulmayı beklerken, bütün sonuçlar bilgisayarı DOStan nasıl açacağımla ilgili çıkınca iş başa düştü. Bu arada alemdeki tek duygusal ben miyim diye de düşünmedim değil.

Hiç yorum yok: