8 Mayıs 2008 Perşembe

dikkat kırılabilir

Çalışmak için kütüphanenin cam kenarı masalarına oturup arada gözleri manzaraya dalıp gitmeyen var mıdır acaba? Geçtiğimiz haftasonu o topluluğa ben de katıldım, yağmurlu bir haftasonu olmasından mütevellit hüzünlü şeyler geldi aklıma. Oturdum hayalkırıklıklarımı düşündüm.

Hayallerimin altında kaldığım ilk zamanı orta 3 olarak hatırlarım. İlköğretimin henüz hayatımıza girmediği dönemler. Hazırlık sınıfında beraber olduğum arkadaşlarımdan babamın tayini nedeniyle iki sene ayrı kalmıştım. O iki sene boyunca kendimi, eski sınıfıma geri dönüp o arkadaşlarımla geçireceğim güzel zamanlara hazırlamıştım. Sanki ben ordayken hayat duracaktı da döndüğümde aynen devam edecekti. Aynı şehre geri döndüğümüzde eski sınıfıma değil başka bir sınıfa verildim. Tabi asıl hayalkırıklığı bu değil, bu öncüsü. Büyük ölçekli olanı eski sınıfımla beni ayıran tek şeyin duvarlar olmadığını anladığımda yaşadım. Artçılarını galiba hala yaşıyorum. Eski sınıfımdaki arkadaşlarım ben yokken de gelenlerle hayatlarına devam etmişlerdi. Hazırlıkta o sınıfta olan,şimdiyse aşina gelen bir yüzden başka bişey değildim artık. O geçen iki senede ne gittiğim yere ait olmuştum ne de o sınıfta kalmıştım. Kendimi ait hissettiğim bir taraf olmadı. Talih midir nedir, lise bitti, üniversite bitti, bu durum pek de değişmedi yıllar boyunca.

Bu anlattığım benim elimde olmayan bir olay için yaşadığım bir hayalkırıklığıydı. İnsan büyüdükçe elinde olan konularda hayalkırıklıkları yaşayıp üstüne bir de elinden geleni yapmadığı konusunda bir suçluluk ekliyor üstüne. İşte tam o cam kenarında oturduğum sıralarda bu şekilde kurulup beklenmiş hayallerin altında ezilme vakası yaşadığımı farkedince oturup hayal kurmak hakkında düşünmeye başladım. Korkmadan hayal kurma lüksü hayallerini gerçekleştirecek azim ve kararlılığa sahip insanlara mı aittir sadece? Yoksa kurulanın hayal olduğu konusunda kendini ikna edip öyle hayal kuranlara mı? İyi de hayal kurmanın doğasında hayal edilen şeyin gerçekleşmesini beklemek yok mudur illa ki? Sanırım sorun adına hedef denmesi gereken şeyleri hayal diye adlandırmaktan geliyor.

Yine de güzeldi o yağmurda o camın kenarında oturuyor olmak.